GÜLEFER HANIM'IN AK PARTİ ADAYLIĞI...
Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, eşinin hayatını kaybetmesi üzerine Devlet Denetleme Kurulu'nun, bazı şüpheleri destekleyen bir rapor ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Katıldığı televizyon programlarında, vefata dair bu şüphelerin aydınlatılması konusunda mücadelesinin süreceğini ifade ediyor.
En son Samanyolu Haber'de izledim. Sunucu Gülefer Hanım'a elim kaza ile ilgili DDK raporunu sorduktan sonra ''seçimler yaklaşıyor, adaylığınız sözkonusu mu'' diye sordu. Gülefer Yazıcıoğlu'nun o anki yüz iafedesini dondurup dondurup tekrar seyrettim. Milletvekillliği ile ilgili soruyorsunuz herhalde derken ki anı özellikle...
Bir tarafta elim bir kaza, kazada ciğerleri parçalayan soru işaretleri, hanımefendinin yüreğinde sevdiği eşini kaybetmenin sızısı varken, kendine yakışan cevabı veriyor.Düşünmüyorum, gündemimde sadece kazayı tekip ve aydınlatmak var ... Belliki bu soruya hazır. Gönlünden eşinin mirasını taşımak geçiyorsa da şu an böyle demesi gerektiği için düşünmüyorum diyor olabilir. Daha önce de Ak Parti'den geldiği iddia edilen tekliflere böyle cevap verdiği biliniyor. Başörtü sorununu da engel olarak ekleyerek, bu karar ancak BBP'ye ait olabilir dediği konuşulmuştu.Ağabeyi Nevzat Pakdil'in de Ak Parti milletvekili olduğunu hatırlatarak çekilmişti.
Çekilen neden kadın oluyor? BBP'nin gerçekten sanşı var mı, Nevzak Pakdil bir dönem daha aday mı, bunları düşünerek hareket etmek neden Gülefer Hanım'a düşüyor? Belki onun oy vereceği, hazırlayacağı, araştıracağı yasalara ihtiyaç var bu ülkede...
Fakat Yazıcıoğlu, kazayı aydınlatmak gündemimde dedikten sonra, Onun dışında henüz gündemimde hiçbişey yok benim diye de ekliyor. O henüz de saklı herşey...
BBP den Genel Sekreter Destici de aynı programda. Tecrübeli siyasetçi Başbakan'a sesleniyor ve kardeşim dediği Yazıcıoğlu'nın hukukunu koruma adına, özel yetkili savcıları harekete geçirsin, ihmal kusur ve kastı olanlar hesabını versin diyor. Suikast yoksa da, bilinçsiz ihmal varsa dahi cezalanmalı diye altını çiziyor.
Bugünlerde Andy-Ar ın son anketi çok tartışıldı ve yorumlandı. Ak Parti'ye yakın olarak bilinen Araştırma şirketinin son seçim anketinde Ak Part'nin oylarının uçuk derecede yükseldiği ve BBP nin ön plana çıktığı, bunun bilinçli yapıldığı yorumlarına rastladık.
MHP'nin oylarını yüksek göstermeye çalışarak Ak Parti'nin Milliyetçi kesimden oy alması engellenmek isteniyor yorumu da var. Ak Parti'nin de böyle bir durumda BBP'yi siyasi bir kart olarak ortaya koyduğun düşünmek mümkün. Ama şu unutulmamalı ki Başbakan Erdoğan BBP lideri Rahmetli Yazıcıoğlu'na her zaman kapısını açık tutmuş, Yazıcıoğlu ise ekibini oraya taşımayı öncelemişti.
BBP Genel sekreteri Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun ''bugüne kadar şöhretlerin katılımı ile partinin başarı kazanacağını düşündük ama ben bundan sonra kendi kadrolarımla yetiştirdiklerimle yola çıkacağım,, ekini kimle ektiysem hasadı onunla toplayacağım'' dediğine dikkat çekiyor. Aile ile, yenge ile partiyi biryere taşıyacağız diyor. Bundan Ak Parti'nin teklif götürdüğü iddia edilen Gülefer Hanım'ı isteyenler, bizi de bir formülle aralarına almalı sonucu çıkar mı? Yoksa tam tersi biz ne olursa olsun yola böyle devam edeceğiz anlamı mı var?
Bu arada Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, aramaya dair Devlet Hava Meydanları'nın ihmali olasılığına da vurgu yapan bu raporu DDK kimler ile hazırlamış çıkışında bulunuyor. Yapılan işi uzmanlar mı değerlendirdi sormak hakkı.
Ancak konumuz başka. Az evvel siyasete girmesi sorulduğunda gülümseyecek gibi olan ve belki de Ak Parti'den adaylığı dahi düşündüğü hissine kapıldığım Gülefer Hanım, bu açıklamayı sanıyorum program sırasında öğreniyor veya aklına sonradan geliyor. Ve ''Binali Bey keşke sussaydı, ben korkmuyorum, sonuna kadar bu işin arkasındayım'' diyerek katıldığı programda son sözlerini söylüyor.
Siyaset; aidiyetlikler, nefis ve hizmet arasında, vicdan ve akılla denge kurmayı ve tercih yapmayı gerektiren sabır işi.
Sonuç olarak asıl olan elbetteki kazanın aydınlatılması. Jandarma Genel Komutanlığından gelen bilgilere rağmen, Kahramanmaraş Jandarma Alay Komutanlığı'nın aramadaki ihmali de daha önce Meclis Araştırma Komisyonu'nun raporunda yer almıştı. DDK'nın raporu da son derece önemli.
Seçim öncesi her konuya şüpheci yaklaşmak ise bir hayli yorucu oluyor.
En son Samanyolu Haber'de izledim. Sunucu Gülefer Hanım'a elim kaza ile ilgili DDK raporunu sorduktan sonra ''seçimler yaklaşıyor, adaylığınız sözkonusu mu'' diye sordu. Gülefer Yazıcıoğlu'nun o anki yüz iafedesini dondurup dondurup tekrar seyrettim. Milletvekillliği ile ilgili soruyorsunuz herhalde derken ki anı özellikle...
Bir tarafta elim bir kaza, kazada ciğerleri parçalayan soru işaretleri, hanımefendinin yüreğinde sevdiği eşini kaybetmenin sızısı varken, kendine yakışan cevabı veriyor.Düşünmüyorum, gündemimde sadece kazayı tekip ve aydınlatmak var ... Belliki bu soruya hazır. Gönlünden eşinin mirasını taşımak geçiyorsa da şu an böyle demesi gerektiği için düşünmüyorum diyor olabilir. Daha önce de Ak Parti'den geldiği iddia edilen tekliflere böyle cevap verdiği biliniyor. Başörtü sorununu da engel olarak ekleyerek, bu karar ancak BBP'ye ait olabilir dediği konuşulmuştu.Ağabeyi Nevzat Pakdil'in de Ak Parti milletvekili olduğunu hatırlatarak çekilmişti.
Çekilen neden kadın oluyor? BBP'nin gerçekten sanşı var mı, Nevzak Pakdil bir dönem daha aday mı, bunları düşünerek hareket etmek neden Gülefer Hanım'a düşüyor? Belki onun oy vereceği, hazırlayacağı, araştıracağı yasalara ihtiyaç var bu ülkede...
Fakat Yazıcıoğlu, kazayı aydınlatmak gündemimde dedikten sonra, Onun dışında henüz gündemimde hiçbişey yok benim diye de ekliyor. O henüz de saklı herşey...
BBP den Genel Sekreter Destici de aynı programda. Tecrübeli siyasetçi Başbakan'a sesleniyor ve kardeşim dediği Yazıcıoğlu'nın hukukunu koruma adına, özel yetkili savcıları harekete geçirsin, ihmal kusur ve kastı olanlar hesabını versin diyor. Suikast yoksa da, bilinçsiz ihmal varsa dahi cezalanmalı diye altını çiziyor.
Bugünlerde Andy-Ar ın son anketi çok tartışıldı ve yorumlandı. Ak Parti'ye yakın olarak bilinen Araştırma şirketinin son seçim anketinde Ak Part'nin oylarının uçuk derecede yükseldiği ve BBP nin ön plana çıktığı, bunun bilinçli yapıldığı yorumlarına rastladık.
MHP'nin oylarını yüksek göstermeye çalışarak Ak Parti'nin Milliyetçi kesimden oy alması engellenmek isteniyor yorumu da var. Ak Parti'nin de böyle bir durumda BBP'yi siyasi bir kart olarak ortaya koyduğun düşünmek mümkün. Ama şu unutulmamalı ki Başbakan Erdoğan BBP lideri Rahmetli Yazıcıoğlu'na her zaman kapısını açık tutmuş, Yazıcıoğlu ise ekibini oraya taşımayı öncelemişti.
BBP Genel sekreteri Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun ''bugüne kadar şöhretlerin katılımı ile partinin başarı kazanacağını düşündük ama ben bundan sonra kendi kadrolarımla yetiştirdiklerimle yola çıkacağım,, ekini kimle ektiysem hasadı onunla toplayacağım'' dediğine dikkat çekiyor. Aile ile, yenge ile partiyi biryere taşıyacağız diyor. Bundan Ak Parti'nin teklif götürdüğü iddia edilen Gülefer Hanım'ı isteyenler, bizi de bir formülle aralarına almalı sonucu çıkar mı? Yoksa tam tersi biz ne olursa olsun yola böyle devam edeceğiz anlamı mı var?
Bu arada Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, aramaya dair Devlet Hava Meydanları'nın ihmali olasılığına da vurgu yapan bu raporu DDK kimler ile hazırlamış çıkışında bulunuyor. Yapılan işi uzmanlar mı değerlendirdi sormak hakkı.
Ancak konumuz başka. Az evvel siyasete girmesi sorulduğunda gülümseyecek gibi olan ve belki de Ak Parti'den adaylığı dahi düşündüğü hissine kapıldığım Gülefer Hanım, bu açıklamayı sanıyorum program sırasında öğreniyor veya aklına sonradan geliyor. Ve ''Binali Bey keşke sussaydı, ben korkmuyorum, sonuna kadar bu işin arkasındayım'' diyerek katıldığı programda son sözlerini söylüyor.
Siyaset; aidiyetlikler, nefis ve hizmet arasında, vicdan ve akılla denge kurmayı ve tercih yapmayı gerektiren sabır işi.
Sonuç olarak asıl olan elbetteki kazanın aydınlatılması. Jandarma Genel Komutanlığından gelen bilgilere rağmen, Kahramanmaraş Jandarma Alay Komutanlığı'nın aramadaki ihmali de daha önce Meclis Araştırma Komisyonu'nun raporunda yer almıştı. DDK'nın raporu da son derece önemli.
Seçim öncesi her konuya şüpheci yaklaşmak ise bir hayli yorucu oluyor.
