Kayıtlar

birgün etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kutuplaşma sınıfta değil gazetelerde...

5. Sınıftan sonra ortaokulda türban serbestliği ile çocuğa cinsellik farkettiriliyor diyenler var.... Bu çocuklar zaten kız çocuk erkek çocuk ayrımının farkında. Dolayısı ile bu iddia çok abartılı. Ortaokul öğrencilerinde türbanın serbest bırakılması, imam hatip ortaokullarına talebi de azaltabilir. Zira bu okullara giden çoğu insan başörtüsü bu okullarda serbest olduğu için, çocuğu için zorunlu olarak seçim yapıyordu. Başörtüsü serbestliği dayatma değil özgürlük getiriyor. Bütün ortaokul öğrencilerine başörtü zorunluluğu koymak neyse, eğitim için baş açma zorunluluğu da odur. İnsanların küçük yaşta bir kimliğe eğilimli yetiştirilmeleri ailelerin seçimi. Bu seçimde aile yönlendirmesinden, baskısından rahatsız olan çocuk birey olarak büyüdüğünde seçimini yapabilir. O çocuğu birilerinin istediği örtüsüz kadın modeli yapmak çok detaya takılmak. Oysa önemli olan ötekini anlayan ahlaklı, saygılı ve sağlıklı bireylerin yetişmesi... **** Ayrıca bu şekilde imam hatip okulu ve düz lise ayrımı i...

Laiklerin Çelik’ten İntikamı

Kurban vahşet mi? Birgün’de Kurban Bayramına dair bir ajitasyon dikkatimi çekti. Zafer Fehmi Yörük’ün, çocukluğundaki travmalara giderek aktardığı, kurbanın ne menem bir vahşet olduğunun hikayesi... Gerçi hikaye; bugünün daha büyük vahşetlerine bağlanıyor ama olsun... Bunların hepsi ifade özgürlüğü kapsamında elbette... Ve bu yaklaşımın benzerlerini soyal medyada da çokça gördüğüm için gazeteye bir sözüm yok. Yani bir karşılığı var bu yaklaşımın toplumda. Sadece şunu merak ediyorum. Yılın 360 günü hayvan kesilmesinde bir sorun yok, kesilen hayvanları yemekte de bir sorun yok, ama işin içine din, kurban, bayram girince bir alerjik durum çıkıyor ortaya sanki. Çocukken kurbanlığı birkaç gün önce alıp, kesilene kadar onunla arkadaş olanlar vardır aramızda. Doğru. Sonrasındaki kesim, yazarın dediği gibi bir çocuğa vahşet gibi ağır gelmiş midir, travmaya dönüşmüş müdür bilmem... Ama Kurban Bayramı’nı bununla suçlamak için çocukların dünyada hayvan kesilmediğine, bayram dışın...

TÜRKİYE'DE İŞLER NEREYE GİDİYOR?

ÇÖZÜM SÜRECİ Selahattin Demirtaş'ın Birgün'e verdiği röportaj bugünün önemli işlerinden biri. Dünya'da olan acı olaylara odaklanırken Türkiye'yi unutmamak lazım. Türkiye'de yaşananlar da dışarıdan bağımsız düşünülemez. Demirtaş, çözüm süreci aksaklıklarını, son birkaç günün konusu olan ve bazı çevrelerde endişeye bazı çevrelerde iştahlı bir bekleyişe yol açan Cemaat-Ak Parti gerilimine değinerek yorumluyor. Demirtaş; 'Cemaat; valisi, polisi, yargıcı eliyle süreci zora soktuysa bunun sorumlusu da yine hükümettir' demiş. 'Söz geçiremiyorsa ben niye Cemaati suçlayayım' diyor. Demirtaş net ve açık konuşan biri. Bunu siyaseten de doğru olacak şekilde yapmayı da başarıyor. 'Sürecin bitmesi 18-20 yaşındaki çocukların ölmesi demektir' diyor. Bu nedenle hükümet tarafından atılan geri adımlar olmasına rağmen süreci koparmamaya gayret ettiklerini söyleyen yumuşak bir dil kullanıyor. Belki  hükümetin yasal düzenlemeleri tamamlamamasına rağ...