Kayıtlar

BDP etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Demokratik Bölgeler ve PKK demokrasisi...

Devletin elinde kan, örgütün elinde kan... Türkiye'nin bugünü için bölünme tohumları çok önceden atılmış... Halk devlete, halk örgüte kırdırılmış. Derin yaralar açtırılmış... Vatan uğruna  vurulanınki de ana, dağa evladını kurban veren de... Hepsi ağlamış. Hepsi, hepsine sebep olanlara içinden öfkeli belki ama göğsünü dik tutmuş ele... Daha kuruluşun ilk yıllarında onlarca Kürt isyanı olmuş.  Dünden, hamurumuz böyle yoğrulmuş... Gelelim bugüne... Bölgede birkaç gündür Abalı karakolu yapımı protesto ediliyor. Bu nedenle iki asker 'göstericilerce' kaçırıldı. Bu haberler, vatandaşta farklı tepkilere yol açıyor. Kimine göre 'her şey yolundayken' asker kaçırmak iyi niyete işaret etmiyor. Bu ne biçim barış süreci diyorlar... Oysa göstericilerin de kaygısı, kendi ifadelerine göre tam da bu... 'Barış sürecinde karakol yapımını' protesto ediyorlar. Vali'nin bu dönem karakol yapılmayacağı yönünde açıklaması var. Yetkililer ise bölgede son dönemde 22 karakolun kapa...

PAYLAŞILAMAYAN KÜRT ŞAİR VE DEMOKRATİK HAKLAR

Resim
FEQİYE TEYRAN FESTİVALİ  Neredeeen nereye diye bakmak da mümkün, daha gidecek çok yolumuz var diye bakmak da… Kürt vatandaşların hakları ve özgürlükleri alanında; Ak Parti hükümeti döneminde olması gerekenler devlet eli ile;    azar azar da olsa yapılıyor. Yükümlülüklerini yerine getirenlere elbette takdir gerekmez. Ancak on yıllardır, bir halkın doğuştan gelen haklarının bırakın sağlanmasını, asimile edildiği bir ortamda, bunu sağlayanın hakkını teslim etmek lazım. Van’ın Bahçesaray ilçesi yani eski adı ile Müküs’te 4 yıldır düzenlenen Feqiye Teyran festivaline katıldım geçtiğimiz hafta sonu. Valilik desteği ile düzenlenmiş bir festival…Bir Kürt şair, devlet desteği ile bu yıl 4.sü düzenlenen bir festival ile anıldı. Kürtçe konserler verildi, seminerciler Kürtçe olarak Teyran’ı ve şiirlerini anlattı. Feqiye Teyran, bülbül /gül destanlarının fikir babası olan ve destan türünde    şiirlerin sahibi; ermiş olduğuna inanılan özel bir ...

SERBEST KALAN KCK'LILARIN MESAJLARI VE GAZETELER

Bugün temel konulara özetle bakarsak; Serbest kalan KCK tutuklularının mesajlarının, her gazetede farklı bölümleri yer almış ve bu; tabloyu oldukça farklı gösteriyor. Ya soruşturmanın hukukiliğine yönelik eleştirileri görülmemiş, sadece barış mesajları ve İmralı sürecine yönelik destekleri verilmiş, ya barış mesajları görülmemiş 'süreç böyle giderse özgür hissedemeyiz' sözleri öne çıkmış. Bunun dışında Karadeniz'de BDP heyetinin yaşadıklarına yönelik açıklamalar da bazı gazetelerde tek taraflı aktarılırken, bazı gazetelerde her ihtimal masaya yatırılıyor ve her kesime yönelik suçlamalar birarada görülmüş. Yine bütün gazeteleri okumadan olayın altında yatana dair bağımsız düşünmek neredeyse zor . Kimisi sadece MHP-CHP'yi hedef gösteren açıklamlara yer vermiş, kimisi AK Parti ve MHP yi sorumlu tutan açıklamaları vermek ile yetinmiş, aşağıda detayı yer alıyor, sadece bir gazete; Özgür Gündem; tüm olasılıkları ilk sayfasına çıkarıyor. Birgün'den Ertuğrul ...

CAN ATAKLI'DAN YERİNDE ANALİZLER

ŞEMDİNLİ VE PKK'NIN NİYETİ Can Ataklı tartışılan iki konuya dair yerinde analizler yapıyor. Tarafsız ve siyasi olmaktan uzak bu görüşleri paylaşmak istedim. İlk konu PKK'nın son eylemleri ve BDP'nin ileride Türkiye siyaset sahnesindeki konumuna dair öngörüleri toparlıyor. Başbakanın olası adımlarını ve tutumunu yazmış Ataklı. PKK nın, kendilerini, Kürt halkının temsilcisi olarak ifade eden seçilmiş BDP li vekillere yönelik bir provokasyonu tetiklemenin peşinde olduğunu, vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve ardından gelecek ceza süreci hayali ile Türkiye'de demokratikleşme taleplerinin seslendirilmesine zemin arandığını aktarıyor. Vekiller PKK lılar ile kucaklaştı diye, sosyal medyada  'ceza gelsin'  çığlıkları atanların okuması gereken bir yazı. İkinci konu ise Enis Berberoğlu'nun haberine yönelik. Dün yani Pazartesi akşamı, Berberoğlu'nun Şemdinli çalışmasını Habertürk'te Cengiz Çandar, Fehmi Koru ve Ruşen Çakır da eleştiriyordu....

TUNCEL İŞ BAŞINDA

20.06.2011 Polise tokat attığında mazlumun yanında yer aldı diye bir sempati oluşmuştu ilk etapta. Tahrik amaçlı bir artistlik olduğu fikri ise bir an ürpertti akabinde. Milliyetçiliği tetikleyip ortamı gerecek bir tahrik girişimi. Polis düşmanı asla değilim. Ama insanlara zulüm varken zalime sessiz de kalınmamalı. Yanlış anlaşılmak istemem, kabadayılığı, delikanlılık ayaklarını hiç sevmem hatta tiksinirim. Ama bu olayda, komiserin sessiz kalışı ile Tuncel'in kontrol edemediği öfkesi arasında kalmış ve yargılamamıştım. Yapılanları da onaylamadım tabii. Sabahat Tuncel'in New York Times'da yayınlanan makalesini okuyana kadar böyle geçti. Dün Fatih Çekirge'de kaleme aldı. Hislerini tarif ederken bende oluşan duyguları aktardığını fark ettim. Tuncel yeni Anayasa sürecine katılma isteklerini anlatıp kısaca  ' 'bunlar olmazsa şiddet başlar '' demeye getirmiş. Dedikleri makul bence o ayrı. Yani ''Demokratik haklarımızı herkes kadar eşit yer al...