Afganistan ve Türkiye’nin rolü
ABD kurumları, Türkiye’nin Afganistan Kabil Havalimanı’nda üstleneceği rolün aşağı yukarı belli olmasının ardından yaptıkları açıklamalarda Türkiye ile ilgili negatif konuşmamaya gayret ediyor.
İnsan Kaçakçılığı (TIP) raporunda çocuk askerler ile ilgili Türkiye’nin adının geçmesine Türk Dışişleri elbette tepki gösterdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü basın toplantısında bu konuda Türkiye ile Afganistan üzerinden yürüyen diyaloğa atıfta bulunarak konuyu fazla deşmek istemediğini belli etti.
Pentagon sözcüsü John Kirby’ye, Cuma günü gerçekleşen basın toplantısında, BM raporlarına göre, ABD’nin Suriye’de IŞİD’e karşı savaşta işbirliği yaptığı YPG-PKK’nın, zorla çocuk asker topladığı ve Türkiye’nin ABD’yi ikiyüzlülük ve çifte standartla suçladığını hatırlatarak tepkisini sordum.
Kirby topu Dışişleri Bakanlığı’na attı.
Elbette Türkiye’nin tepkisi de daha çok Dışişleri Bakanlığınaydı.
Ancak IŞİD’a karşı operasyonlarda işbirliği Pentagon ile yürütülüyor sonuçta ve kendileri durumu en iyi bilen kurum.
Kirby her fırsatta Afganistan’da Kabil Havalimanı’ndaki güvenliğe dair liderliği Türkiye’nin üstleneceğini ve görüşmelerin ilerleme kat edilerek sürdüğünü belirtiyor.
Türkiye ile anlaşılmakta zorluk çekilen bir nokta var mı ser verip sır vermiyorlar. Bu konuyu Türkiye’deki meslektaşlarımız daha iyi takip ediyorlar.
Afganistan’daki tablo giderek Taliban’ın üstünlük kazanacağı bir tablo.
İstihbarat raporları süreyi 6 ay ile iki yıl arası olarak göstermekte.
Halkın milisleştiği ve bir iç savaşın mümkün olduğu öngörülürken Pazar günü Taliban’ın bir an önce yazılı anlaşma üzerinde ilerlemek istediği açıklaması geldi. Demokratik bir yönetim garantisi vermesi zaten beklenmiyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, ABD birlikleri gittikten sonra, CIA ve Pentagon'un ölümcül insansız hava araçları saldırıları ve komando baskınları gerçekleştirmesi için çıtayı yükseltip yükseltmemeyi araştırıyor.
Pentagon çekilme sonrası detaylara dair planlamaların yapıldığını söylüyor ancak hiçbir detay verilmiyor. Çekilme Ağustos sonuna kadar bitmiş olacak…
Taliban her ne kadar Eylül’e kadar hiçbir yabancı güç istemediğini duyursada; ABD Türkiye’nin taliban ile konuştuğunu ve konuşabileceğini düşünüyor.
Irak Savaşı’nın çıkması ile Afganistan’dan dikkatini Irak’a vermesinin ardından ABD, bu hezimet tablosunun temel mimarı. Irak'ta da sürekli ABD elçiliği yakınında İran dronları uçmakta. ABD Pazar günü dronları düşürdü.
Uluslararası örgüt BM ise zaten hiçbir konuda öncülük edemediği gibi Afganistan'da da durumu kontrol etmesi beklenmiyordu.
Asıl konuysa elbette her çatışma bölgesinde olduğu gibi yerellerin yani Afganların birleşememesi, savaştan sonra Afgan bürokrasisinin içerisine giren yapının aktörlerinin sadece kendi zenginleşmelerine odaklanması gibi iç sebepler.
Tüm bunların dışında Taliban’a olan Pakistan desteği üstünlük elde edilmesinin ana sebebi olarak ifade ediliyor.
Afganistan’da Gani yönetimine yönelik tepkiler bilinmekte.
Gani’nin eleştirileri dikkate almadığı, Batılı danışmanları fazla dinleyerek bölgenin gerçeklerinden uzaklaştığı, etrafındakilerin kendisini eleştirmekten korktuğu aktarılıyor…
Türkiye operasyonun maliyeti dışında ABD ile başka neleri görüşüyor tam bilmesekte Afganistan Türkiye-ABD ilişkileri açısından mihenk taşı olacak.
Kısaca diğer başlıklara bakacak olursak Amerika 12 gündür Surfside Miami’de çöken binayı konuşuyor.
Buradaki Türk meslektaşlarımız ile AFAD’ı gözlerimizin aradığı konusunda hemfikir olduk. Bina tamamen yıkıldı. Ölü sayısı şimdilik 28. 100’den fazla insan hala kayıp. Basın mensupları gece gündüz olayı takip etti.
Canada ve ABD ayrıca orman yangınlarını konuşuyor.
ABD July 4th Bağımsızlık Günü’nü kutladı. Trump gitti ama havai fişek gösterilerinde azalma değil artış oldu. Hatta Austin Texas’ta üç evin havai fişekler nedeniyle yandığı haberleri geldi.