Ülkeden utanmak...
Atatürk havalimanında Los Angeles'a giden THY uçağına binmek için kapıdan otobüse(shuttle) yerleştik. Yaklaşık on dakikalık bir bekleyişin ardından otobüs bizi oldukça uzakta bulunan uçağa getirdi.
****
Neyse otobüs kalkınca çocuklu bir ailenin annesi olduğunu düşündüğüm bayan eşi sandığım kişiye İngilizce olarak böyle büyük bir havalimanında shuttle ile gitmenin utanç verici olduğundan yakınıyordu.
****
THY'nin, İstanbul'dan günde iki kez New York'a ve bir kez Chicago, Houston, Washington, Boston, San Fransisco'ya seferleri var. Ayrıca başka hava yollarının da İstanbul'a ve İstanbul'dan kıtalar arası uçuşları var. Bu uçuşlar kalabalık ve büyük uçaklar ile yapılan uçuşlar. .
Hepsini merkeze yakın ön kapılara almak mümkün değil.
****
Dayanamayıp lafa girdim. Pekçok büyük Avrupa havalimanında da durumun benzer olduğunu, körük yanaştıracak kapı bulmanın zorluğunu söyleyiverdim.
Sıcakta bunalmış insanların birazda otobüste beklemekten şikayeti normal. Ben ise Avrupa alanlarında çok daha fazla vakit geçirdiğimi biliyorum.
Ülkemizin en büyük havalimanı Heathrow'dan veya DeGaulle'den daha kötü değil. Ayrıca büyük uçaklar ön kapılarda körüklü yere yanaştıklarında havaalanında daha fazla park yeri kaplamış oluyor ve uçuş trafiği de aksamış oluyor.
****
Bir gün önce bir arkadaş ile Twitter'da yaptığım tartışma geldi aklıma. Ali Babacan'ın 'Los Angeles'ın alt yapısı bozuk' sözünü referans vermişti. ABD'de yaşamış bir arkadaşım da 'keşke o altyapıya ulaşabilsek' diye görüşünü söyledi. Bakan'ın sorumluluk makamındaki pozisyonuna göre eleştirisini makul bulmadım ama yolcunun bizim durumumuzu utandırıcı bulmasına da alındım işte...
****
Velhasıl uçakta Suriye kökenli üçüncü kuşak Amerikalı bir hanım ile yanyana denk geldik. Üç oğlu ile uçuyordu.
Daha doğrusu bayan, haftalar öncesinden THY'yi arayarak üç çocuğu ile yanyana seyahat için koltuk seçimi yapmış ama seçimi checkin de biniş kartlarına yansıtılmamış. İçerde yolcularla aranızda halletmeye çalışın denilmiş. Hanım ile, İstanbul-LA yönünde karşılaştım. O da shuttle ile uçağa gelmekten şikayet etti. İstanbul'da uçaktan shuttle ile alındıklarında 14 saatlik uçuştan sonra el çantaları ile ayakta tutunacak yer arayarak kapıya götürülmekten hoşlanmadığını söyledi.
Los Angeles'tan kıtalararası uçuş yaptıktan sonra Antalya aktarmasına geçene kadar başına gelmeyen kalmadığından yakındı.
****
LA'den uçak üç saat gecikmeli kalkmış. Nedeni Istanbul uçağının LA'e geç gelmesiymiş. Yani LAX kaynaklı bir gecikme değilmiş. İstanbul da kendilerini Antalya aktarmasına yetiştirecek yol gösterecek doğru dürüst Ingilizce bilen bir personel olmadığından yakındı. Uçak İstanbul'a akşam vardığından, vize alıp son Antalya uçağına ucu ucuna yetişmişler. Bir ara tuvalete giren oğlunu bulamayarak paniğe kapıldığını ve oğlunu kaybettiğini söylediğinde kimsenin onu anlamadığını aktardı.
Bana utanarak kendisini 'God Bless America' (Tanrı Amerika'yı korusun) diye bağırırken bulduğunu anlattı. Üst kimlik böyle birşey işte...
****
Shuttleda durumun utanç verici olduğunu aktaran, eşi yabancı olan hanım da İzmir aktarmalı gelmiş. O nedenle shuttleda beklemeyi yorucu bulmuş olabilir. Oysa binerken körük isteyen yolcular inerken ise; beklememeyi, hızla iki kapının açılmasını ve merdivenden inmeyi istiyorlar.
****
Diğer yandan Suriye kökenli ABD uyruklu akademisyen yol arkadaşım LA-İstanbul uçağında ve dönüş uçuşunda, hosteslerin üç oğluyla ne kadar samimi ilgilendiğini, kendilerine daha Antalya tatili öncesi Türkiye'yi sevdirdiklerini eklemeden geçemedi.
'Delikanlılardan biri yemeğini devirdiğinde bana toplatmadılar, ve biri değil hepsinin yüzünde, Amerikalılarda olmayan kocaman bir gülücük vardı' diyor.
Bunu ben de Duru ile yolculuklarımdan biliyorum.
****
SONUÇ
1- THY kabin personeli nezaketi ve içtenliği ile puan topluyor. 2013'te çalışma koşulları değiştirilmek istenen personel grevler yapmıştı. Haklarını koruyan hava-iş'li kabin personeli mevcut koşullarıyla mutlu görünüyor.
****
Neyse otobüs kalkınca çocuklu bir ailenin annesi olduğunu düşündüğüm bayan eşi sandığım kişiye İngilizce olarak böyle büyük bir havalimanında shuttle ile gitmenin utanç verici olduğundan yakınıyordu.
****
THY'nin, İstanbul'dan günde iki kez New York'a ve bir kez Chicago, Houston, Washington, Boston, San Fransisco'ya seferleri var. Ayrıca başka hava yollarının da İstanbul'a ve İstanbul'dan kıtalar arası uçuşları var. Bu uçuşlar kalabalık ve büyük uçaklar ile yapılan uçuşlar. .
Hepsini merkeze yakın ön kapılara almak mümkün değil.
****
Dayanamayıp lafa girdim. Pekçok büyük Avrupa havalimanında da durumun benzer olduğunu, körük yanaştıracak kapı bulmanın zorluğunu söyleyiverdim.
Sıcakta bunalmış insanların birazda otobüste beklemekten şikayeti normal. Ben ise Avrupa alanlarında çok daha fazla vakit geçirdiğimi biliyorum.
Ülkemizin en büyük havalimanı Heathrow'dan veya DeGaulle'den daha kötü değil. Ayrıca büyük uçaklar ön kapılarda körüklü yere yanaştıklarında havaalanında daha fazla park yeri kaplamış oluyor ve uçuş trafiği de aksamış oluyor.
****
Bir gün önce bir arkadaş ile Twitter'da yaptığım tartışma geldi aklıma. Ali Babacan'ın 'Los Angeles'ın alt yapısı bozuk' sözünü referans vermişti. ABD'de yaşamış bir arkadaşım da 'keşke o altyapıya ulaşabilsek' diye görüşünü söyledi. Bakan'ın sorumluluk makamındaki pozisyonuna göre eleştirisini makul bulmadım ama yolcunun bizim durumumuzu utandırıcı bulmasına da alındım işte...
****
Velhasıl uçakta Suriye kökenli üçüncü kuşak Amerikalı bir hanım ile yanyana denk geldik. Üç oğlu ile uçuyordu.
Daha doğrusu bayan, haftalar öncesinden THY'yi arayarak üç çocuğu ile yanyana seyahat için koltuk seçimi yapmış ama seçimi checkin de biniş kartlarına yansıtılmamış. İçerde yolcularla aranızda halletmeye çalışın denilmiş. Hanım ile, İstanbul-LA yönünde karşılaştım. O da shuttle ile uçağa gelmekten şikayet etti. İstanbul'da uçaktan shuttle ile alındıklarında 14 saatlik uçuştan sonra el çantaları ile ayakta tutunacak yer arayarak kapıya götürülmekten hoşlanmadığını söyledi.
Los Angeles'tan kıtalararası uçuş yaptıktan sonra Antalya aktarmasına geçene kadar başına gelmeyen kalmadığından yakındı.
****
LA'den uçak üç saat gecikmeli kalkmış. Nedeni Istanbul uçağının LA'e geç gelmesiymiş. Yani LAX kaynaklı bir gecikme değilmiş. İstanbul da kendilerini Antalya aktarmasına yetiştirecek yol gösterecek doğru dürüst Ingilizce bilen bir personel olmadığından yakındı. Uçak İstanbul'a akşam vardığından, vize alıp son Antalya uçağına ucu ucuna yetişmişler. Bir ara tuvalete giren oğlunu bulamayarak paniğe kapıldığını ve oğlunu kaybettiğini söylediğinde kimsenin onu anlamadığını aktardı.
Bana utanarak kendisini 'God Bless America' (Tanrı Amerika'yı korusun) diye bağırırken bulduğunu anlattı. Üst kimlik böyle birşey işte...
****
Shuttleda durumun utanç verici olduğunu aktaran, eşi yabancı olan hanım da İzmir aktarmalı gelmiş. O nedenle shuttleda beklemeyi yorucu bulmuş olabilir. Oysa binerken körük isteyen yolcular inerken ise; beklememeyi, hızla iki kapının açılmasını ve merdivenden inmeyi istiyorlar.
****
Diğer yandan Suriye kökenli ABD uyruklu akademisyen yol arkadaşım LA-İstanbul uçağında ve dönüş uçuşunda, hosteslerin üç oğluyla ne kadar samimi ilgilendiğini, kendilerine daha Antalya tatili öncesi Türkiye'yi sevdirdiklerini eklemeden geçemedi.
'Delikanlılardan biri yemeğini devirdiğinde bana toplatmadılar, ve biri değil hepsinin yüzünde, Amerikalılarda olmayan kocaman bir gülücük vardı' diyor.
Bunu ben de Duru ile yolculuklarımdan biliyorum.
****
SONUÇ
1- THY kabin personeli nezaketi ve içtenliği ile puan topluyor. 2013'te çalışma koşulları değiştirilmek istenen personel grevler yapmıştı. Haklarını koruyan hava-iş'li kabin personeli mevcut koşullarıyla mutlu görünüyor.
2-Aktarmalı yolcular için, gecikmelerde, varan uçağın kapısında TGS, İngilizce bilen personel ile rota desteği verilebilir. Özellikle son uçuşlara gecikmeli yetişen seferler için buna dikkat edilmeli.
3-İstanbul'a üçüncü havaalanı yapılmasın demek yolcu konforu açısından akıl alır bir iş değil. Yeni park yerleri ve pist de yeni teknoloji uçaklar için yeterli değil. Ayrıca yoğunluk nedenli gecikmeler de önlenecek. THY mevcut limana sığmayan büyük ve yeni uçaklar alabilecek. Alana da farklı firmaların bu tarz uçakları iniş yapabilecek.
5- Küçük şehirler arası uçaklarda koltuk özellikleri çok fark etmemesine karşın bussiness fiyat farkı özellikle yabancılardan tepki topluyor. İnsanlar 'sadece aradaki perde ve peynirli sandviç yerine çırpılmış yumurta yemek için mi bu farkı ödedik' diyorlar.