TTIP ve AB-ABD ticaretinde kaygılar
Demokrasilerde protestolar son derece önemli. Barışçıl protestolar elbette. Halkların taleplerinin, siyasiler aracılığıyla, global devlerce dikkate alınma ihtimali ile demokrasi paralel gidiyor.
Avrupa'nın faklı ülkelerinden gelen tarımcılar ve tüketici hakları aktivistleri, TTIP (Transatlantik Trade and Investment Partnership) olarak bilinen Transatlantik Ticaret ve Yatırım ortaklığı projesini, 17 Aralık'ta Berlin'de protesto etti. Avrupa ile Amerika arasında sözkonusu anlaşmalar, genetiği değiştirilmiş tarım ürünleri ile onaylanmayan tarım teknoloji ürünlerinin dolaşımını da kapsıyor.
'We are Fed Up' mottosu ile 5.si düzenlenen protestoda bu yıl, Amerikan tarım pratiğinden gelen ürünlerin ithalatının artmasına odaklanıldı.
Geneteği değiştirilmiş ürünlerden sonra ise, hayvanlara sık antibiyotik enjekte edilmesi ve kimyasal tedavilerin, Amerikan tarımcılığında sık görüldüğüne inanılıyor.
120 organizasyonun katıldığı protestoya, düzenleyenlere göre 50bin, polise göre ise 25bin kişi katıldı.
Berlin'deki gösteriye, global kaygılara hizmet ettiği belirtilen anlaşmayı protestoda bazı Avrupalı çiftçiler, traktörleri ile yer aldı.
Organizatör Jochen Fritz, yemek yemenin aslında siyasi bir tercih haline geldiğini aktardı. Ne alacağını düşünürken verdiği her kararı, hayvanların nasıl yerlerde tutulduğu ve kendi bölgelerinde neler yetiştiği yönünden değerlendirdiğini söyleyen Fritz, büyük tarım devlerini değil küçük çiftçileri desteklediğini belirtti.
Protestocular demokrasinin piyasa güdümlü olduğunu vurgulayan pankartlar taşıdılar.
Avrupa ve ABD arasında yıllık ticaret hacmi 1 milyar Euro. TTIP anlaşması 2013 Temmuz'dan beri görüşülmekteydi. Geçen hafta ise düzenlemelerin büyük kısmı kamuoyuna açıklandı.
Şehirde Uluslararası Yeşil Hafta dolayısı ile geçtiğimiz hafta sonu tarım fuarı da
başlamıştı.
Alman Federal Tarım bakanı Christian Schmidt, International Green Week etkinlikleri konuşmasında, protestocuların işaret ettikleri noktaların dikkate alınacağına söz verdi ve kamuoyu tepksini memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Şimdi neden ülkemizde de organik yiyeceklerin, yumurta, süt, tavuk et ve farklı tarım ürünlerinin daha pahalı olduğunu, bir kez daha düşünmek gerekiyor. Bu ürünler elbette daha maliyetli olduğu için. İnsanların bütçesinin, ucuzu seçmelerine mecbur bırakması doğal. Ancak yasal düzenlemeler ile bazı methodlar engellenirse, küçük çiftçinin ve doğal tarımla uğraşanların rekabet ve mücadele gücüne katkı sağlanılmış olur. Bu konudaki teşviklerin önemi de yadsınamaz.