Vatansızlık ve 'tarihsel gerçekler'


1915'te Ermenilerin göçe zorlanmasının bu sene 99. yıldönümü... Yüzüncü yıldönümü yaklaşmışken ABD'de Paskalya tatili öncesi dış ilişkiler komisyonundan geçen Ermeni tasarısı, Senato gündemine alınmadı... ABD Dışişleri sözcüsü ile Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarındaki vurgu aynı. Tarihsel gerçeklerin açıklağa kavuşması için Ermenistan ve Türkiye arasındaki protokol süreci sürüyor denildi...
'ABD, Türkiye'ye bu konuyu sopa olarak kullanıyor' yorumu durumu açıklamaz. Baskı unsuru olabilir. Doğrudur. Ancak Türkiye de dahil devletler, dış ilişkilerinde çıkarları için tüm baskı unsurlarını kullanırlar. Bu doğal...
Birkaç gündür Los Angeles'tayım. California, Ermeni kökenli Amerikalıların yaşadığı bir eyalet. Cumartesi LA'de Ermenilerin muhiti olarak anılan Glendale'e gittim... Ofislerden tutun bakkala kadar pekçok yerde Ermeni kökenli Amerikalı ile karşılaştım.
Bu bölgede, Lübnanlı olduğunu öğrendiğim bir isimle görüşmem vardı. Bu görüşmede ilgili kişi Ermeni çıktı. Ailesi İran'a ordan da Lübnan'a göç etmiş. Ellilerinin başında olduğunu tahmin ettiğim beyefendi, aile büyüklerinin Türkçe bildiğini söyledi... Lübnan'da dünyaya gelmiş... Ailesi Ermeni. Türkiye'de yaşamakta olan Ermenilerden... Yıllardır burada ve Lübnanlı olarak tanınıyor.
****
Geçen ay Dubai'de bir alışveriş merkezinde satış görevlisi, Türk olduğumu anlayıp Türkçe konuştu. Nereli olduğunu sordum.  'Vatansızız biz' diye ekleyerek aile büyüklerinden Türkçe öğrenmiş bir Ermeni olduğunu söyledi...
Vakti zamanında Türkiyeden Suriye'ye göçmüş aile. İkinci kuşak Dubai'de yaşıyor. 
Memleket bildikleri ülkeden çıkmak durumunda kalan dedeleri, sınır komşularımız olan İran'a, veya Suriye'ye gittiler... Bu ülkelerde yaşanan hareketli siyasi gelişmeler, istikrarsızlık ve rejimlere uyum sağlayamamak onları dört bir yana dağıttı... Lübnan, Dubai ve elbette özgürlükler ülkesi olarak anılan, vatansız kalanlara yönelik kabul yasaları olan ABD'ye geldiler... Çocukları, torunları, nesil devam etti.
'Orası Ermenistan'dı' diyen de var örneğin Antep için. Ermenistan'ın bağımsızlığını kazandığı yılı dahi bilmiyor kimisi. Ancak ailelerinin yaşadığı acıları biliyorlar. Kendileri de bir yere ait olmamayı biliyor belki... Özür ve tazminat istiyorlar... 
****

ABD'de Senato da gündeme alınması neden söz konusu oluyor peki? 
Türk-Amerikan ilişkilerinde baskı unsuru olarak kullanıldığını bir an kenara koyalım.
Duygusal olarak ve bir lobinin talebi olarak ele alalım. Lobi dediğiniz yaşayan insanlar. Elbette çeşitli önderleri var.
Amerikalı bir senatör olduğunuzu düşünün. Ülkenizde yaşayan Ermeni kökenli Amerikan vatandaşları var. Çoğunun anlattığım gibi hikayesi var. Dinledikçe ikna olmaları son derece normal. Bu insanlar ailelerinin sahip olduğu herşeyi o veya bu sebepten kaybetmiş. Yaşadıkları göç sıkıntıları, yerleştikleri ülkelerde geçirdikleri süreçte verdikleri mücadele... Elbette bunlar, bir kısmının içinde burukluk, bazısında nefrete yol açıyor. Ermenistan çoğu için bilmedikleri bir yer... Yarı Türk hisseden var hala.
Diğer yandan Ermenistan'a dönmüş olan ailelerin çocuklarının bir kısmı  bugün Türkiye'ye gelerek kaçak olarak çalışıyor. Zira Ermenistan'da gelir dağılımı ve iş imkanları konusunda sıkıntılar var. Türkiyedekilerin bazısı apolitik, kimisi bir nefreti bastırıp içinde tutuyor... 

Bu arada bu konuyu konuşmak milli ihanet demek de bu konuyu iç siyasete alet etmek demek olmuyor mu? 2005'te Ak Parti hükümeti ve Gülen hareketi aleyhine Washington'da, Los Angeles'ta negatif lobi yapan diplomatlar vardı. Bazı cemaat grupları lobi işlerinde etkindi. Bugünki birbirini yeme manzarasında da yüce Allah'ın adaletinin bir hikmeti vardır muhakkak.


****
'Milli ihanet' ve senatöre bağış...

Ermeni kökenli insanlardan isyancı, terörist, hain çıkmış olabilir. Türklerden de çıkıyor... Halkı sömüren kanını emen, halkın değerlerine düşmanlık edip aşağılayan Türk yok mu sanki? Bu nedenle, bizim topraklarımızı bir dönem vatan bilmiş ve ne olduysa bir şekilde vatansız kalmış tüm Ermenileri karşıt görmek çözüm değil. Zira burada bazı Ermeniler de 'ne oldu ne olmadı bilmiyoruz' diyor. Tanıklar çok yaşlı birkaç kişi. Yaşayan çok az. Ermenilerin öldürdüğü yakınlarının hikayelerini anlatan Türkler de gördüm.

Bu insanlar bizim ülkemizden çıkarıldı. Bunun gürültüsünü büyüterek dolaylı da olsa başka amaçlara da hizmet etme ihtimalleri bu gerçeği değiştirmiyor. Yeni nesilleri geçmişlerinden kopuk oldu. Köklerinin geldiği yer karıştı.
Bu insanların hikayeleri var. Buradalar... Amerika'da... Fransa'da... Şurada veya burada... Yaşadıkları ile etki bırakarak oluşturdukları lobi ve oy potansiyelleri olduğu bir gerçek. ABD iç siyasetine malzeme yapılmasın denilebilir. Ancak bu, siyasetin doğası gereği imkansız. Bu konuyu 'Gülen'in şirketleri, Ermeni tasarısını hazırlayan senatöre bağış yapmış' noktasından görmek de ayrı bir konu.

Şaka bir yana şu unutulmamalı. Bu bağış tasarıyı önlemek için yapılmış olabilir. Ancak Ermenilerin söz konusu New Jersey senatörüne seçim kampanyası sırasındaki bağışı 100 bin doların üzerinde... 

Sabah gazetesi Gülen'e yakınlığı ile bilinen bir hukuk ve bilgisayar şirketinin ise, aynı senatöre 9500$ bağış yaptığına yer veren bir manşetle çıktı... 
Bu senatör daha önce de yakın arkadaşı olan bir doktorun geliri az olanlara çıkarılan Türkiye'deki yeşil kart benzeri (MEDICAID) bir kart sahibi hastalar üzerinden devletten 21 milyon ödeme almış olması ile gündeme gelmişti. Senatör Menendez bu ödemeler de aracı olmak ile suçlanmıştı. Bahse konu doktor da en yüklü kampanya bağışı yapan isimlerden. Yani bir senatöre bağış, ona bağış yapan diğerlerinin talepleri dikkate alınırken gölgede kalmamak için de yapılıyor.


****
Peki Türkiye'nin tezi ne? Reddi miras bu konuda çözüm mü? Tarihçiler bu işi çözsün diyoruz. Bu mümkün mü?
Tarihçiler oturup çalışacaksa, buralarda bir kısmı İstanbul Ermenileri bir kısmı Türk Ermenileri şeklinde anılan insanlar ile diğer Ermeniler  nasıl ayrılır onu konuşabilir. Yani göç mağdurları, kayıpları olanlar... Zira Sovyet Rusya'dan geçen, Nazi kamplarıdan kaçan veya bırakılan Sovyet Ermeniler de mevcut.  1915 soykırım tanımına uymuyor.  Niyet faktörü ve belli nüfusun Türkiye topraklarında kalmış olması tezleri bunu tartışmalı kılıyor. Ancak 'yerinden etme' ve bu sırada yaşananlar önemli bir olay. 
Tanım kabul edilemese de Türkiye Ermenilerine bir takım haklar verilebilir. Dönüş bu torunların hakkı. Kimsenin geleceğini sanmasam da... Tapulardan mülkten korkmamalıyız. Toprak bütünlüğü koşuluyla.


Sent from my iPad

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖZE SİYAH BANT, İNCE MİZAH VE SANSÜR

CIA, TALIBAN, AIRBNB, AFGANISTAN VE TURKIYE

The US' dithering over Gulen's extradition following the July 15