ALİ İSMAİL, İSRAİL VE MISIR...


''DEVLETİMİZE YARDIM ETTİK''




Bugün Radikal'in manşeti...

Polise yardım edilir mi?

Edilir.

Ne zaman edilir?

Suçuna şahit olunan bir şahıs kaçıyorsa veya polisin canına kast eden varsa belki...

Ali İsmail Korkmaz olayında durum nedir?

Korkmaz'ın ölümünden tutuklanan dördüncü sivilin ifadesinden öğrenelim:

"Polis 'geleni yakalayın' diye bağırdı. Ayağına çelme takarak düşürdüm ancak vurmadım, fırındaki üç kişi vurdular. Bir süre yerde yattı. Polis öldürücü nitelikteki tekmeleri vurduktan sonra şahıs kaçtı."

Yani görülmüş bir suç ve kaçan bir suçlu yok. Umumi olarak ortamda izinsiz bir protesto veya benzer bir durum ve kaçanlar olsa dahi Ali İsmail; sadece bir "gelen".

Sivil polisin "geleni yakalayın" dediği belirtiliyor. Eli sopalı sivilin; polis olduğunu bilen "sivil" yardım vazifesi çıkarıyor.

Sonuç: Savunmada "devletimizin polisine yardım ettik" argümanı...

"Yardım ettiğimiz polise ve devletimize nasıl bir bedel ödettik bilemedik" diyor mudur içinden ?

Peki öldürmekten yargılama?

İfadesi doğruysa ve bunu ispatlarsa; kendisi çelme taktı düşürdü; fırıncı üç kişi dövdü, polis de öldürücü nitelikteki tekmeleri attı. Şahıs kaçtı...

Kim öldürdü Ali İsmail'i bu durumda? Çelme takan sadece çelme takmaktan mı yargılanır ceza kanununa göre? Diğerleri peki?

O çelme takılmasaydı; diğerleri "öldürücü nitelikteki" darbeleri vurabilecek miydi?

Kamu vicdanı ne der?

'Oraya gitmeseydi' diyenler olacak, 'hepsi ölümden sorumlu' diyenler olacak, 'polis görevini yaptı' diyenler olacak. Hepsi olacak...

.........

''KADINLARI ÖRTEN İHVAN DEMOKRATİK OLAMAZ''

Öncelikle;

Biri; Fransız düşünür-yazar Henri Levy’ye, kadınları zorla örten ve açanların aynı ölçüde demokrasiden uzak olduğunu öğretsin... Örtünmek, kadının iradesi ile yapılan bir eylem ise  bunu anlamak istememek, kendi kadını soyunuk görmek istediği veya siyaseten öyle inanmak istediği için bunun tercih olduğunu görmezden saymak da bir zorbalıktır.

Dediği gibi kadınları zorla kapatanlar elbette demokratik olamazlar. Din ise dogmatiktir ve kadın veya erkek 'insanlar'' ona gönülleri varsa uyarlar. Bunu böyle anlatmayıp dini oyuncak eden Müslüman erkek egemen zihniyet; bugün Henry'nin bu bağnaz görmezden gelebilmesinde güçlü bir enstrüman olmuştur.

 

Peki ''Mısır’da olanların ardında İsrail var'' denilir mi denilmez mi?


Mısır'da seçimlerden hemen önce kendisine sorulan 'Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmemesi için askeri rejim teşvik edilir mi, demokratik tercihe tepki ne olur'' sorusuna cevap veren Bernard Henri; demokrasinin seçimden ibaret olmadığını söylüyor. Hitler örneğini vererek ''demokratik darbe'' tanımını yapıyor.

Ayrıca Mısır'da Müslüman Kardeşler’i, en iyi organize olmuş ve çoğunlukla muhalefetsiz seçilecek bir yapı olarak öngörmediğini de belirtiyor. Yani ‘darbeye gerek kalmadan halkın tepkisi ile bu iş biter’ tahmininde bulunuyor.

 

Bunların hepsi tamam olsa da; İhvan’ın demokratik olmayışını; bağlaya bağlaya kadınları örtmeye bağlayınca… Demokrasi ve tercihlere saygı anlayışından insan şüphe ediveriyor işte.

 

Aslında bu sözü ile pek çok kadın Yahudi’ye de hakaret ediyor. Peruk takan veya saçları görünmesin diye kazıtan Yahudi kadınlara...

Veya bu sözün muhatabı, onları örten erkekleridir belki. Musa bilir ama ya bu davranış kendi tercihleri ise o Yahudi kadınların?

Her ne olursa olsun, Henry bu günleri öngörerek İhvan'nın seçilmesine tahammül olmayacağını belirtti ve bu sırada orada bulunan İsrail Adalet Bakanı Livni de bu yaklaşıma; kafasını sallayarak onay veren bir vücut dili kullandı.

 

Peki Türkiye Başbakanı ''bunun ardında kim var: İsrail'' diyebilir mi? Buna da bu vücut dilini delil gösterebilir mi?

 

Suudi Arabistan'ın; 'ABD ve Batı'dan yardım gelmezse biz buradayız' mealindeki açıklaması unutulup bu denilir mi?

Filistinli bir arkadaşımın ve annesinin şu sözünü hep hatırlarım: Müslümanın Müslümana yaptığını bize İsrail yapmıyor...

Bunu da yine kamu vicdanına bırakalım...

BİR HABER

Savcı: Nevin Kafasını kestiği Nurettin'le Üç Yıldir Birlikteydi

Savcılık müebbetle yargılanan N.Y'nin "seni seviyorum" "canım" gibi SMS’ler atmasını"gönüllü ilişki'' var şeklinde yormuş.

Hakimin takdir yetkisi; bu mesajlardan tecavüzün gönüllü olduğu yorumunu yapacak genişlikte midir? Göreceğiz...

 

Bu blogdaki popüler yayınlar

GÖZE SİYAH BANT, İNCE MİZAH VE SANSÜR

The US' dithering over Gulen's extradition following the July 15

CIA, TALIBAN, AIRBNB, AFGANISTAN VE TURKIYE